🛰️ MEDYA HABER

[tv][bsummary]

🎬 SİNEMAGAZİN

[sinemagazin][bsummary]

🎵 MÜZİKALİTE

[müzikalite][bsummary]

💎 MODERNİZE

[modernize][bsummary]

🔬 AKTÜEL

[Bilgisel][bsummary]

🗃️ DOKÜMAN

[Doküman][bsummary]

🚘 LANSMAN

[lansman][bsummary]

🏆 SPOR

[Spor Habercisi][bsummary]

🎤 RÖPORTAJ

[röportaj][twocolumns]

🚨 ALARM

[Alarm][bigposts]

TÜRKİYE'DE TV FORMATLARI

fortuna Medya olarak uzun yıllardır yabancı yapımcılarla çalışmalar yapıyoruz. Her ne kadar Türkiye'de medya pek ilgilenmese de Hollanda, İngiltere, Çin, Hindistan, Almanya, ABD, Rusya başta olmak üzere bir çok ülkede yayınlanan Survivor vb. formatların çekimlerini fortuna Medya olarak Türkiye'de yabancı ekiplerle ilk biz yaptık. Halen Türkiye'yi tercih eden çeşitli yabancı yapımcılar var. Tecrübelerime dayanarak ve kendileriyle sohbetlerimizden de bildiğim için diyebilirim ki; ''Çekimler için Türkiye en müsait ülke''. Havası, suyu, gelişmiş ülke olması, teknolojisi ve maliyetler o kadar uygun ki yabancı yapımcılar çeşitli şehirlerimizde çekimler yapmak için geliyorlar. Bizimkiler yurt dışında set kurarken, yabancılar iki tır malzeme getirerek çekimleri burada yapmayı tercih ediyorlar. ''Türkiye'nin çekimler için en uygun yer olduğunu söylüyorlar.'' Bu videoda, çekimlerini 2011 Olympos Antalya Türkiye'de yaptığımız Survivor'ın çiftli versiyon fragmanını izleyebilirsiniz.  


Artık kendi insanımız da bu potansiyeli fark ederek setlerini Türkiye topraklarına kurarlar diye düşünüyorum. Setler kurulur ama formatlar olmadan sonuca varılamaz. Yüzde Yüz Yerli Formatlara ihtiyaç var. Çünkü, Türk formatı diye lanse edilen programlar aslında yabancı ülkelerden kiralanıyor. 


İçeriğin gerçekten yerli malı olup olmadığını anlamak için, küçük bir açıklamayla konumuza giriş yapalım. Bir televizyon formatı, daha önce yabancı ülkelerde yayınlandıktan sonra Türkiye'de de aynı içeriğin uygulanmasıyla ekrana geliyorsa, o formatın ''Yüzde Yüz Yabancı'' olduğu anlamına gelir. Yani kendisini ''Yüzde Yüz Türk, Yüzde Yüz Yerli'' diye tanıtan her programa inanmayın. Türkiye'de izlediğiniz televizyon programlarının hepsi yurt dışında daha önceden yayınlanmış ve bitmiş ''2. el yerli uyarlama'' yapımlardır. 


YURT DIŞINA SATILAN İLK TV FORMATI 

Türkiye'de yabancı ülkelere satışı yapılan ilk format Mehmet Ali Erbil'in Gol Show isimli programıdır. Yüzde Yüz Türk Malı bir programdı Gol Şov. Yakın zamanda ise ''Bugün Ne Giysem formatı yabancı kanallara satıldı'' diye haberler yayıldı. Medyada, Mehmet Ali Erbil Gol Show ismi yerine Bugün Ne Giysem programının adı; ''Yabancılara satılan ilk formatmış gibi'' lanse edildi. Mehmet Ali Erbil'in Gol Show yaptığı yıllarda programını duyurabileceği hiçbir mecra yoktu. Buna rağmen o program kendi kendini dünyaya duyurma başarısını gösterdi. ''Bugün Ne Giysem'' programı ise, yapımcılarının yurt dışı fuarlara katılarak satış-pazarlama çalışmalarının başarıya ulaşması sonucu yabancı kanallarda yer buldu. Yani ikisi arasında dağlar kadar fark var. Özellikle bu yanlışı düzeltelim. 












Televizyon izleyicisi, Acun Ilıcalı'nın program formatları üreten birisi olduğunu zannediyor. Halbuki Acun'un tüm programları Hollanda'dan kiralama formatlar. Acun Medya, ''Survivor, Voice Of'' vb. tüm formatları yabancı yapımcılardan sezonluk olarak ''kiralayarak'' uygulayan yüzlerce yapımcıdan biri. Acun Ilıcalı yapımcı ve başarılı bir televizyoncu. Osmantan Erkır da tıpkı Acun gibi uygulayıcı yapımcıdır. Bu konuda her ikisi de başarılı olmuşlardır ama format yazan kişiler değiller. Format üretmekle, format uygulamanın ayrı şeyler olduğu bilinmelidir. Ülkemizde televizyon sektörü çok gelişmiş olmasına rağmen, yeni program formatları (içerik) üretmek yerine, yurt dışından kiralama yoluna gidilmesini yanlış buluyorum. 


Kiralanan bu yapımlar yabancı kaynaklı olduğu için ülkemizin insanının izleme alışkanlıklarına göre hazırlanmıyor. Bu sebepledir ki, ekrana geldiği ilk sezon ''bir merakla'' izlenen bu yapımların hepsi, 2. sezondan sonra çok büyük tanıtımlar yapılmasına rağmen ilgi çekmemektedir. İlk sezonunda ''ne olduğunu anlamaya çalışarak'' izledikleri programın içeriğini öğrenen izleyici, bir sonraki yayında ''nasıl olsa aynı'' düşüncesiyle bilindik hale gelen bu programları izlemiyorlar. Yapımcılarımız da 2. sezon izlenebilmek için enteresan kişilikler, bikinili kızlar, kavgalar vb. içeriklerle rüzgar yaparak reyting almaya çalışıyorlar. (reytingler de gerçek değil zaten) 


En büyük örnek TV8 Survivor. Bugüne kadar Türk televizyonlarında hiç bir yapımcı Acun'un desteklendiği kadar rakip kanallar tarafından bedava desteklenmedi. Yarışma, rakip kanal TV8'de yayınlanıyor ama tüm televizyonlarda gündüz kuşağı ve magazin programları Survivor konuşuyor. Çok izlendiği için değil, diğer kanallarda ''çok izlenen başka bir program'' aynı desteği görmüyor. Bu yüzden bedava reklam diyorum. Normalde, bir izleyici veya konuk, Kanal D ya da FOX'un canlı yayınında başka bir kanalın ismini telaffuz ettiği anda (bipleniyor) ses kapatılıyor. Fakat ''Survivor'' diye konuşulursa hiç sorun olmuyor. Bu ayrıcalık sadece Acun'un yapımlarına özel yapılıyor. Hal böyle olunca ''En çok konuşulan'' ve izlenen formatlarmış gibi düşünülüyor. 


TÜRKİYE'DE YERLİ FORMATA TALEP YOK 

Şov dünyasında yabancı yapımlar ''hızlı tüketime yönelik'' planlandığı için, ilk sezon yayınlanan programın 2. ya da 3. sezona ulaşması gibi bir kaygı duyulmuyor. Yani, ''ilk sezon yayınla ve dış ülkelere sat''. Ülkemizdeki yapımların hepsi işte bu şekilde yurt dışından 2. el olarak kiralanıyor. Fakat hesaba katılmayan çok ince bir nokta var. Bizim ülkemizin şov dünyasında hızlı tüketimin aksine, ''kalıcı olmak, uzun yıllar hatırda kalmak, sürekli değişime uğramak'' vb. düşünceler başarı için en önemli unsurdur. 


fortuna FORMAT 1993'den bugüne 27 yılı aşan profesyonel birikimiyle televizyon kanallarına program içerikleri üreticisi olarak kaliteli yapımlara imza atıyor. ABD, Hollanda, İngiltere, Ukrayna ve Almanya'dan dünyaca ünlü yapım şirketleriyle çalışmalar yapan fortuna FORMAT, ''Yerelden, Evrensele'' uzanan yelpazede her dönem yeni bir projeyle ismini duyurmuş ve ''TV FORMATLARI'' deyince öne çıkan ilk isim olmuştur. Türkiye'de ise tercihler hep yabancı yapımlardan yana olduğu için, ekranlarda bize ait bir şeyleri göremiyorsunuz. Son yıllarda, Türk kanalları çok yanlış bir politika uygulayarak ''yayınlanmamış yeni formatları almıyor ve yabancı ülkelerde başarıya ulaşmış ikinci el yapımlara yöneliyor.'' Format yazarları da mecburen yabancı kanallara hitap ediyor. Ne yazık ki biz de artık öyle yapmak zorunda kalıyoruz. Yani kendi ülkemizdeki televizyonlar bizi görmezden gelirken, biz yabancı kanallardan gelen işlere yöneliyoruz. (Yazının devamında bunun sebeplerini okuyabilirsiniz) 


FORMAT İLE FİKİR ARASINDA FARK VAR 

Türkiye'de izlediğiniz televizyon programlarının neredeyse hepsi yurt dışında daha önceden yayınlanmış ve bitmiş ''2. el yerli uyarlama'' yapımlardır. Türkiye'de televizyon sektörü çok gelişmiş olmasına rağmen, yeni (içerik) program formatları üretilmiyor ve yurt dışından kiralama yoluna gidiliyor. Format ürettiğini söyleyenler ise aslında format değil, fikir üretiyor. Format ve Fikir arasındaki farkı anlamak gerekir. Aklınıza bir program fikri geldiğinde, bunu teknik ve işleyiş olarak televizyona henüz uyarlamadıysanız bu kağıt üzerinde basit bir FİKİR olarak kalır. Fakat, aklınıza gelen fikri, dakika dakika teknik ve işleyiş bakımından profesyonelce tüm detaylarıyla televizyonda yayınlanacak biçimde DÜZENLEDİĞİNİZ zaman FORMAT haline gelir. Ne yazık ki bir fikri olan herkes, ''format yazıyorum'' demeye başladığı için biz profesyoneller; 
''Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olunmaz'' demekten kendimizi alamıyoruz. 


Esinlenmeden, özgün yerli yapımları hazırlamak amacıyla kurduğumuz fortuna FORMAT, yıllardır dünya televizyonları için çekimlerini yaptığı, uyguladığı programlarla bu alanda eşsiz tecrübeler kazandı. Ağırladığımız yabancı televizyon kanalları ve uluslararası yapımcılar program çekimleri için ülkemizin çeşitli şehirlerini tercih ediyorlar. Defalarca birlikte çalıştığımız çeşitli yapım şirketleri; ''Doğal güzellikleri, hava şartları ve en önemlisi üçte bir maliyet varken, Türkiye'den daha iyi bir yer bulamayız'' diyorlar. Demek ki ülkemizin imkanlarıyla harika işler başarabilmek mümkün ama profesyonel yerli format üreticisine ihtiyaç var! Fortuna FORMAT, ülkemizde yüzde yüz yerli yapımlar hazırlayarak bu boşluğu doldurmaya hazır. Fakat, ne yazık ki Türk TV kanallarının program yöneticileri format çalmaktan başka bir şey yapmıyor. Bizden format istedikleri zaman, detay vermeye korkuyoruz açıkçası. Zaten onlar da yurt dışı fuarlara katılarak yabancı formatları satın alıp geliyorlar. Bu yüzden ekranlarda birbirine benzeyen bir sürü ikinci el yapım yer alıyor. Yeni bir şey yok. Hepsi birbirinin tekrarı ve bu ülkenin alışkanlıkları ve eğilimlerine ters işler. 


TELEVİZYON FORMATLARI NASIL ÇALINIYOR 

Format yazmak isteyen ve bizden bilgi almak için arayan herkese teşekkür ederiz. Bizi takip edenlere yol göstermek için çok önemli bir konuyu izah etmek isteriz. Yıllardır Türkiye'deki TV kanalı yöneticileri ve yapımcılar bizi davet ediyorlar, tanışıp görüşüyoruz. ''Bir program teklifi sunar mısın?'' diyorlar. Önceleri yukarıdaki gibi demo video hazırlayıp gönderdikten sonra formatımızı çaldırdığımız için, artık teklifi fikir versin diye (kısa bilgilerle) gönderiyoruz. Çok beğeniyorlar ama ''Bütçe yok'' yalanıyla geçiştiriyorlar çünkü amaçları farklı. Aradan kısa süre geçtikten sonra, bizim formatın ismini içeriği değiştirip kulaktan dolma berbat bir şekilde ''kendi yapımlarıymış gibi'' yayına sokuyorlar. Böylece, ''Daha önce yapıldı'' moduna geçerek bizim formatı da rafa kaldırmak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde kopyalanarak ekrana gelen 10 tane formatımızı sayabilirim. 

Formatınız çalınırsa, noter, belge, mahkeme vs. hiç fark etmiyor. Mahkemeye verdiğimiz format hırsızları halen televizyonlarda başka formatlar çalarak iş yapıyorlar. Açtığımız davalar yıllardır sonuçlanmıyor. (Yıl oldu 2021, halen davamız sonuçlanmadı.) Bunu bildiğimiz için sır gibi saklıyoruz formatları ama iş kanal yöneticilerine kaldığı için kesinlikle çalınıyor. TV Kanalı yerine sponsor bulup hareket edelim, bari formatımız çalınmasın düşüncesiyle farklı teklif dosyası gönderdiğimiz ünlü markalar bile format çalıyor. Sponsorun formatı beğenmesi gerektiği için mecburen kısa bir içerik bilgisi yazarak teklif dosyasına ekliyoruz. O kısacık içeriği beğenip her konuda prensipte anlaştığımız firma ''bütçe onayı'' yalanıyla bizi oyalarken, o bilgiden anladıkları kadarıyla dosyayı alıp kanal yöneticilerine gizlice kendileri götürüyor. Bize haber verilmeden kendi adamlarıyla formatımızın kötü kopyasıyla yayına giriyorlar. 

Bir formatı ilk kim yayınlatırsa, sanki içerik ona aitmiş gibi düşünülüyor. Bizim program teklifimizi sonradan görenler ''çalıntı formatları bizden daha önce ekrana geldiği için'' bizim onlardan esinlendiğimizi zannediyor; ''Bunun benzeri daha önce X kanalda yayınlandı'' diyerek bizi geri çeviriyorlar. Böyle bir ortamda format yazmanın ne kadar zor olduğunu bu şekilde sizlere aktarmak istedik. Türk kanallarında işler böyle yürüdüğü için artık görüşme yapmıyoruz. Onlarla bir çay içip sohbet ediyoruz. Yabancı kanallarla işlerimizi sürdürüyoruz. Bir de özellikle Fransa ve ABD'de format alımı yaptığını iddia eden hırsızlar var. Bizi her ne kadar kandıramamış olsalar da, format yazarlarına ''Formatı tüm detaylarıyla bu web sitemize yükle, sizi uluslararası fuarda festivalde temsil edelim'' teklifinde bulunuyorlar, aman onlara sakın inanmayın. Asıl amaçları formatın detaylarını öğrenip fikir hırsızlığı yapmak. Zaten bir süre sonra web siteleri de kayboluveriyor. 


En bilindik çalıntı format meselesi geçmişte ''Televole'' paparazzi formatının 3 ayrı kanalda aynı isimle yayınlanması olmuştu. Can Tanrıyar yıllar sonra davayı kazanıp tazminat alsa da, artık ''Televole'' ikinci ele düştüğü için ''Uçankuş'' ismiyle yeni bir formata dönüştürme ihtiyacı hissetmişlerdi. ''Uçankuş TV'' olarak izlediğiniz kanal da onun eseridir. Günümüzde TV8 ile FOX arasında ''Yemekteyiz'' formatı ile ''Sofradayız'' içeriklerinin kopya olduğu meselesi tartışılıyor. Şahsi kanaatim, tartışılacak hiç bir şeyin olmadığı yönünde. Çünkü kesinlikle birebir aynı format. Türkiye'de birbiriyle aynı olmayan format kaldı mı ki bunu konuşuyoruz! Yemek aynı, gelin damat aynı, diziler aynı, her şey aynı. Hangi kanalı açsan, aynı saatte aynı tip programın sadece ismi cismi değişik. İsimler, cisimler değişir ama ana başlıklar hep aynı kalır bu kopyalama işlerde! Sorun olursa, mahkeme kararını verir elbet ama hiçbir sonuç çıkmayacağını şimdiden söyleyeyim. Çünkü Türkiye'de fikir hırsızlığı ve format çalmak serbest. Peki, yine ilk defa fortunaTV'de gündeme getirdiğimiz, ''Bugün Ne Giysem'' ile ''Doya Doya Moda'' içeriklerinin aynı olduğunu, ''Survivor'' formatı ile ''Extatlon'' içeriğinin de aynı olduğunu neden kimse konuşup tartışmıyor! Bu yazımızdan sonra o da tartışılacak elbet. O konuyu da okumak için BURAYA tıklayın. 

Gördüğünüz gibi format işleri çok karışık. Türkiye'nin en iyi makyaj tasarımcılarından biri olan eşim PINAR AKTAŞ'la beraber yıllar önce MKY formatını ilk yazdığımızda piyasada hiçbir benzeri yoktu. İsimlerini vermeye gerek yok videoyu izleyince hemen anlarsınız. İşte, yukarıda çalındığından bahsettiğimiz bu formatımızın ilk demosunu izleyince şu anda ekranlarda ne kadar da çok kopyamız olduğunu göreceksiniz. Her bir detayını eşimin mesleğinden yola çıkarak (İLK BİZİM) tasarladığımız MKY tamamen bize aitti. Aslında ismi MKY bile değil, çalınmasın diye öyle kodlamıştık ama artık bir önemi kalmadı. Stüdyo demolarımızın bile kopyasını yaptılar. Biz de MKY'yi çoktan rafa kaldırdık. Bu sadece 1 tanesi, izleyin ve gerisini siz düşünün artık.

FORMAT WEB SİTESİ: www.ftvturk.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düzgün dille ve itham hakaret içermeyen yorumlarınız, editör onayından sonra yayınlanmaktadır. www.fortunaTV.com

📡 TV KANALI KURULUMU



🛒 ALIŞVERİŞ